ile uzun bir röportaj sırasında Ashley ve Mary-Kate Olsen bu yaz Eylül sayımız için (bu Cuma gazete bayilerinde), moda işlerinin yıllar içindeki gelişimini tartışmak için çok zamanım oldu. Beni en çok etkileyen şeylerden biri, tasarımcıların son on yılda başarılı olmayı başarırken aynı zamanda bağımsızlıklarını da korumalarıydı. Ve bu onlara Elizabeth ve James koleksiyonlarının üretimini bu yıl eve getirmek veya bir mağaza açmak gibi işleri tam olarak uygun gördükleri şekilde yürütme özgürlüğü verdi. The Row için Manhattan mağazası Bu, giysiler için bir perakende alanı olduğu için modern sanat ve mobilya galerisi.
Vizyonlarıyla tutarlı kalırken yeni alanlarda büyüme yeteneklerinin bir başka örneği de bu ay Nirvana koku koleksiyonlarının iki yeni kokuyla genişletilmesidir. 2013 yılında piyasaya sürüldüğünde Sephora için büyük hit haline gelen Nirvana Black ve Nirvana White kokularına şimdi Nirvana Bourbon ve Nirvana Rose eşlik edecek. İşin komik yanı, Olsen'ler yeni tatlar için malzemeleri seçerken, ilk başta onları çeken aynı olanlardan bazılarına geri döndüklerini söylüyor.
Mary-Kate, “Siyah Beyaz ile olduğumuz yerden çok uzakta değil” diyor. “Aynı nostaljik dünyadalar. Rose, biraz vetiver ile daha çok bir Rose de Mai özü iken, Bourbon'un vanilya tonu vardır, bu nedenle daha dumanlı, daha zengin bir duygudur. Biraz renkle oynayabilmek güzeldi. Dünya tamamen siyah ve beyaz değil, bu yüzden soru bu fikri nasıl tamamlayacağız? Bunlar hayatın renkli, eğlenceli yanını, hayal gücünü ve eğlenceyi yansıtıyor.”
Aynı şekilde, renkleri açıkça çağrıştıran kokular eklemek, bu çeşitlilik duygusunu getirdikleri için önemlidir. Bu sezon denimden örmeye kadar kategoriler arasında genişleyen Elizabeth ve James işine. Tüm ürün gamı geçen ay Los Angeles'ta The Grove'da açtıkları yeni mağazada da artık görülebilir.
Ashley, "İlk etapta iki kokuyla piyasaya sürmemizin nedeni, kadınların seçeneklere sahip olmasını istememizdi," diyor ve "şimdi bu seçenekleri genişletiyoruz."