Tuhaf, tuhaf, harika, fantastik, hatta belki biraz delice deyin. Daniel Radcliffedizideki son rolü Sundance film İsviçre Ordusu Adamı en hafif tabirle olağandışıdır - ve çok fazla vızıltı alıyor, ancak mutlaka iyi bir şekilde değil. Aslında, oyuncu için öyle bir ayrılış ki, onu daha önce hiç böyle görmediniz diyeceğimize eminiz.
Radcliffe, ıssız bir adada karaya vuran şişkin, gazlı bir ceset olan Manny'yi oynuyor. Paul Dano, adada mahsur kalan yalnız bir adam olan ve Manny olay yerine girdiğinde intihar etmek üzere olan Hank'tir. İkili, medeniyete ve Hank'in halüsinojenik zihninin derinliklerine doğru absürt bir maceraya atılır. Hank ve Manny'nin, iki adamı okyanusta bir jet ski gibi iten süper güçlü osuruklar gibi sihirli yeteneklere sahip cesedi arasında, beklenmedik bir dostluk gelişir. Ne demek istediğimizi anlamaya mı başladınız?
İlk başta, filmin önermesi basit görünüyor: Issız adada mahsur kalmak karşılar Bernie'de hafta sonu. Bununla yola çıkabiliriz. Ancak hikaye, Wilson'un bile inanmayacağı sırayla ilerliyor ve seyirci neyin (eğer varsa) gerçek ve hayal edileni sorgulamaya bırakılıyor. Aslında o kadar kafa karıştırıcı ki, birçok izleyici Park City galasından ayrıldı ve şaşkınlıklarını tweetledi. Diğerleri filmi son derece parlak buldu. (Festival jürisinin ne olduğuna dair henüz bir haber yok
Lena DunhamSinemaya girerken görülen, filmi düşündü.)Kredi: Nezaket
İLGİLİ: Sundance'te Lena Dunham'dan Öğrendiğimiz 5 Şey
Yine de kesin olan bir şey var: Radcliffe'in performansı oldukça şaşırtıcı ve gerçekten her karakteri oynayabileceğini kanıtlıyor. Rol için hazırlanırken “Alabileceğim ölü bir oyunculuk dersi yoktu” dedi. "Belki vardır ama ben gitmedim. Ben sadece [senaryoyu] okudum ve bir şeyler bulmaya çalıştım.”
Neyin daha iyi olduğu sorulduğunda, büyülü bir ceset mi yoksa büyücü bir büyücü mü oynuyorsun, Radcliffe gülerek yanıtladı, "Bana seçim yapma. Buna cevap vermemin imkanı yok. İnternet her iki şekilde de patlıyor. ”