Elizabeth Hurley E!'lerde bir İngiliz kraliçesi oynayabilir Kraliyet ailesi, ancak oyuncu törene katılmıyor. Onunla sette tanıştığımda, hâlâ kraliyet kırmızısı bir gece elbisesi giyiyor - bir sabahlığın altında. Dishabille'e rağmen, özellikle göğüs kanseri kadar güçlü bir şekilde hissettiği bir konuyu tartışırken, buyurgan bir varlıktır: "Bilim adamları bize şunu söylüyorlar: Bugün ile kadınların meme kanserinden ölmeyi bıraktığı gün arasında duran tek şey finansmandır." Hurley, Estée Lauder Şirketlerinin küresel elçisidir. Meme Kanseri Bilinçlendirme (BCA) Kampanyasıve tüm hastalıkların sözde imparatoru ile bağlantısı kişiseldir. 1995'te model olarak Estée Lauder'a katılmadan kısa bir süre önce, büyükannesini meme kanserinden kaybetti. Hurley'in keskin tanıtım içgüdüleri, bu son derece tedavi edilebilir hastalığı çevreleyen inatçı tabuları yıkmaya yardımcı olan haçlı seferinde oynadığı rol için hayati önem taşıyor.

90'lardan beri kanserle mücadelenin içindesiniz. Seni en çok ne etkiledi?


Yirmi bir yıl önce kimse meme kanserinden söz etmiyordu. Kadınlar bunu sadece kapalı kapılar ardında fısıldarlardı. Evelyn [Lauder] bana yaklaştığında, "Bu kadınlar ölüyor ve kimse bundan bahsetmiyor. Göğslerinde bir şey olmasından utanıyorlar." 2010'da en önemli yerleri aynı anda aydınlatarak Guinness Dünya Rekoru kırdık. Davaya dikkat çekmek için 24 saat içinde 24 ülkede 38 anıtı pembe renkte yaktık. Yani ilk günlerden bu yana çok şey değişti.

Kalan zorluklardan bazıları nelerdir?
Pek çok ülkede şu anda büyük bir farkındalık olmasına rağmen, gelişmekte olan dünyanın bazı bölgelerinde sadece kanserden - özellikle meme kanserinden - söz edilmesi hala lanetlidir; bir dergi kapağına "meme" kelimesini bile koyamazsın. Bu nedenle farkındalık, kampanyanın çok önemli bir bileşeni olmaya devam ediyor.

Mesajı yaymak, göğüs kanserinde daha da önemli çünkü erken teşhis ile beş yıllık nispi sağkalım oranı yüzde 99.
Doğru. Bu nedenle, teşhis konan kadın sayısında artış olsa da, kısmen daha fazla mamografi çektirilmesinden kaynaklanıyor olabilir ki bu iyi bir şey. Daha da iyisi, ölüm oranı 1990'dan bu yana yüzde 34 azaldı. Ancak daha gidilecek çok yol var, dolayısıyla çalışmalarımız devam ediyor.